Çocuklarımız hayatımızın en büyük taşlarındandır. Ebeveynlerinin gönül tahtında oturan çocuklarımız, hayat kavanozunun en mutena yerine konmaya layık olan biricik varlıklarımız. Madem her çocuk bir kez doğar ve bir kere çocuk olur; her anne baba çocuğunu en güzel şekilde yetiştirmeyi kendisine gaye edinmek durumundadır. Bunun aksi yavrularımızı bir deney faresi gibi kullanmak olur ki, böyle bir tavır en başta kendi insani saygınlığımıza ters düşer.
Bu kitabın sayfalarında okulöncesi çocuğu hakkında bilgi vermeye çalıştık. 0-6 yaş arası çocuklar okula gitmese de bir yönüyle bu yaş grubu çocuklar en büyük okulda okuyor sayılırlar. Çünkü çocuk okula kadar zamanının tamamına yakınını ailesiyle beraber geçirir. Aile ise çocukların hem ilk okulu hem de hayatı boyunca beraberinde taşıyacağı değer ve tutumların kazanıldığı yerdir.
Anne babalar çocukları sayesinde bir mimardırlar. Evet çocuklarıdır ki anne babalarına mimar olma şansını tanırlar. Böyle bir imkânı kendilerine bahşeden ailelerin borçlarını ödemelerinin bir yolu var çocuklarına: Onları iyi bir sanat eseri olarak inşa etmek. Peki nasıl olur bu? Elbette bilinçli bir eğitimci olmakla… Anne ve baların buna en az öğretmenler kadar ihtiyaçları vardır. Neden mi?
Yeni nesil öğretmenlerin eseridir bu doğru; unutmamak gerekir ki anne babalar da çocuklarının ilk öğretmenleridir. Bundan dolayı… Bu çalışmanın ailelere çocuk eğitiminde küçücük de olsa bir fayda vermesi en büyük emelimizdir.
22.06.2005- KAHRAMANMARAŞ
Ahmet AKBAŞ